Kitap Tavsiyesi-Anlıyorum Ama Konuşamıyorum!
YILIN EN BERBAT ROMANI KİTAPÇILARDA
“Anlıyorum ama Konuşamıyorum” ismiyle yayınlanan romanın arka kapağında “Her sayfası iftiralar ve saçmalıklarla dolu, yılın en berbat romanı!” yazıyor. Ama yorumu yazan kişiler Mr. and Mrs. Brown. Acaba hemen hemen her Türk gencinin hayatına bir ara girip çıkmış olan Brown ailesini bu kadar kızdıran ne?
İngilizce eğitimiyle ilgili şimdiye kadar birçok kitap yazıldı. Ama hiçbir tanesi yıllar önce ortaokul ve lise İngilizce kitaplarında sürekli sinemaya giden, yüzen, tenis oynayan ve arta kalan zamanlarda hayatımızı karartan Brown ailesini bu kadar sinirlendirmedi. Çünkü bu kitap Türk gençliğine İngilizce öğretmemeye ant içmiş bir ekip tarafından yıllardır oynanan senaryoyu deşifre ediyor ve yabancı dilin nasıl öğrenileceğini basit bir kurguyla, roman tadında anlatıyor.
Türkiye’de İngilizce bilmeyen bir insanın neler yaşayabileceğini mizahi bir dille gözler önüne seren kitap, herkes için bir de yol haritası sunuyor. Aslında yabancı dil öğrenmenin hiç de zor olmadığını, başarılı olabilmek için tek şartın önce zihniyeti değiştirmek olduğunu savunan kitabın amacı yabancı dile bakış açısını değiştirmek.
MENEMENDEN VAZGEÇMEDEN İNGİLİZCE ÖĞRENEBİLİRSİN!
Sıra dışı görüşleriyle ve zihniyet değiştiren telkinleriyle bütün tecrübesini kitaba aktaran yazar Salih Uyan, bu kitabı okuyan birçok kişinin 1-2 yıl içinde yabancı dili öğrenebileceğini iddia ediyor. Şimdiye kadar zihnimize kazınmış klişelerden kurtulmak ve ilk adımı atmak için tavsiyeler veren Uyan, söylemek istediklerini bir diyalog üzerinden anlatmış kitabında. Türk insanının direk mesajlardan hoşlanmadığını söyleyen Uyan, roman kurgusu içine gizlenmiş mesajların çok daha etkili olacağına inandığı için böyle bir yol tercih etmiş.
KİTAPTAN BAZI PASAJLAR
“Satranç hamledir. İsterse bütün taşların elmas olsun, doğru hamleyi yapmazsan kaybedersin. Yani hamle yapmayı bilmiyorsan, pahalı setler alman, yurtdışına gitmen, saati 200 dolara özel hoca tutman işe yaramaz.”
“İngilizce gibi minimalist mimariye sahip bir dili öğrenmek için çok karmaşık metodolojilere gerek yok. Birileri borsa piyasası gibi dilin değerini yükselteyim derken spekülasyon yapıyor ve yüzlerce teknik ve metodun içinde kayboluyorsun. Sen gökdelen hayalleriyle vaktini harcarken, birileri ilk katı çoktan çıkmış oluyor. Ve geç kalıyorsun. Aşırı idealizm adım attırmaz insana. Hangi ayağımı önce atsam daha iyi olur diye düşünürken bir bakarsın ayakların tutmaz olmuş.”
“Yabancı dil öğrenmek evliliğe benzer bir bakıma. Fazla flört edersen her türlü kusurunu görmeye başlar ve soğursun. Birlikte yaşamak falan da çözüm değil. Korkmayacaksın. Basacaksın imzayı ve yürüyeceksin. İkinci adım hemen çocuk yapmak. Şiddetli geçimsizlik sonucu ayrılsan bile çocuk sana kalır. Sadece hafta sonları bile görsen çocuk büyümeye devam eder.”
“Londra’da dönercilik, New York’ta pompacılık yapacağına adam ol, Türkiye’de öğren bu işi. Astronomi eğitim almak için uzaya çıkmana gerek yok. Yabancı dil en iyi kültürüyle birlikte öğrenilir. Doğru. Ama İngilizce öğrenmek için sabah kızarmış ekmeğe marmelat sürmen, corn flakes yemen falan gerekmez. Menemenden vazgeçmeden İngilizce öğrenebilirsin.“
“Türkiye’de birçok insan anadiline uygun bir aday bulup izdivaç niyetine giriyor. Ama daha söz döneminde nişanı atan insan sayısının haddi hesabı yok. Hâlbuki mutlu bir ilişki senin elinde…”
http://www.idefix.com/kitap/anliyorum-ama-konusamiyorum-mehmet-salih-uyan/tanim.asp?sid=RYLXZG4TUA0AXRVBDZ08
- Teknoloji, Eğitimi Nereye Taşıyor - 18 Şubat 2019
- Üniversite Odaklı Online Eğitim Platformu- Get High Grade - 02 Mart 2016
- ÖRAV Özel Okul Yöneticileriyle Buluşuyor - 29 Şubat 2016